2 10
![]() |
Vahyin korunarak Kur'an-ı Kerim şeklinde günümüze gelme süreci nasıl olmuştur? |
Hz. Peygamber'e inen vahyin korunması için gelen ayetler vahiy kâtipleri tarafından yazılı olarak kayıt ediliyordu. Mushaf halinde toplanan ayetlere Arap olmayan toplulukların rahat anlamaları için hareke ve noktalama işaretleri eklendi.
Vahiy, sözdür ve Arap dilinde inmiş, sözlü olarak tebliğ edilmiştir.
Vahyin inmeye devam ettiği dönemde sahabe, Hz. Peygamberin tebliğ ettiği ayetleri ezberliyordu. Bu yöntem, sözlü kültürün hakim olduğu Arap toplumunda yazıdan daha pratik ve güvenilir bir yöntemdi.
Vahiy kâtipleri
Ayrıca Hz. Peygamber gelen ayetleri "vahiy kâtipleri" olarak bilinen bazı sahabelere de yazılı olarak kayıt altına aldırıyordu. Kontrol edilen ayetler çoğaltılarak müslümanlara dağıtılıyordu.
Arz (mukabele)
Hz. Peygamber, her sene ramazan ayında o zamana kadar inmiş bütün sure ve ayetleri vahiy meleği ile karşılıklı okurdu (mukabele). Peygamberin vefat ettiği yıl mukabele iki defa yapılmıştı. (son mukabele)
Mushaf haline getirilmesi
Hz. Peygamber hayatta iken vahiy gelmeye devam ediyordu. Vefat ettiğinde Kur’an’ın tamamı yazılmış ve ezberlenmişti ancak bir kitap haline getirilmemişti.
Ayetlerin yazılı olduğu malzemelerin eskimesi, kaybolması ya da hafızların vefat etmesi tehlikesine karşılık Hz. Ebu Bekir de vahiy katiplerinden Zeyd b. Sabit’i Kur’an’ın toplanması işinde görevlendirmişti.
Mushaf'ın coğaltılması
Hz. Ömer zamanında başlayan, Hz. Osman devrinde genişlemeye devam eden İslam coğrafyaları için Mushaf çoğaltılarak Mekke, Medine, Kûfe, Basra, Şam, Yemen ve Bahreyn’e gönderildi.
Noktalama ve harekeleme
Çoğaltılan mushaflar, harekesiz ve noktasızdı. Arap olmayan milletler nokta ve hareke olmadığında birbirine benzeyen harfleri ayırt edemiyordu. Yanlış okumaların önlenmesi için Kur’an metnine noktalama ve harekeler eklendi.
Hicr:9 - O Zikri (Kitap)ı biz indirdik biz; ve O'nun koruyucusu da elbette biziz! |
Vahyin inmeye devam ettiği dönemde sahabe, Hz. Peygamberin tebliğ ettiği ayetleri ezberliyordu. Bu yöntem, sözlü kültürün hakim olduğu Arap toplumunda yazıdan daha pratik ve güvenilir bir yöntemdi.
Vahiy kâtipleri
Ayrıca Hz. Peygamber gelen ayetleri "vahiy kâtipleri" olarak bilinen bazı sahabelere de yazılı olarak kayıt altına aldırıyordu. Kontrol edilen ayetler çoğaltılarak müslümanlara dağıtılıyordu.
Arz (mukabele)
Hz. Peygamber, her sene ramazan ayında o zamana kadar inmiş bütün sure ve ayetleri vahiy meleği ile karşılıklı okurdu (mukabele). Peygamberin vefat ettiği yıl mukabele iki defa yapılmıştı. (son mukabele)
Mushaf haline getirilmesi
Hz. Peygamber hayatta iken vahiy gelmeye devam ediyordu. Vefat ettiğinde Kur’an’ın tamamı yazılmış ve ezberlenmişti ancak bir kitap haline getirilmemişti.
Ayetlerin yazılı olduğu malzemelerin eskimesi, kaybolması ya da hafızların vefat etmesi tehlikesine karşılık Hz. Ebu Bekir de vahiy katiplerinden Zeyd b. Sabit’i Kur’an’ın toplanması işinde görevlendirmişti.
Mushaf'ın coğaltılması
Hz. Ömer zamanında başlayan, Hz. Osman devrinde genişlemeye devam eden İslam coğrafyaları için Mushaf çoğaltılarak Mekke, Medine, Kûfe, Basra, Şam, Yemen ve Bahreyn’e gönderildi.
Noktalama ve harekeleme
Çoğaltılan mushaflar, harekesiz ve noktasızdı. Arap olmayan milletler nokta ve hareke olmadığında birbirine benzeyen harfleri ayırt edemiyordu. Yanlış okumaların önlenmesi için Kur’an metnine noktalama ve harekeler eklendi.
yıl | vahyin korunması |
610-632 | Hz. Peygambere inişi, ezberleme ve vahiy kâtipleri |
632-634 | Mushaf haline getirilmesi |
644-656 | Mushafların çoğaltılması |
675-688 | Nokta şeklinde hareke eklenmesi |
714-746 | Noktalama işaretleri eklenmesi |
751 | Hareke ve noktalamaya son şeklinin verilmesi |
1165 | Günümüzdeki baskılarda kullanılan işaretlerin (secâvend) eklenmesi |
Bu alana not ekleyebilirsiniz.
Başka bir sorunuz mu var?
Yorumlar (0)
Henüz yorum yapılmamış.