Kadının içinde tarif edemediği bir sıkıntı vardı. Bir türlü kendini toparlayamıyordu. Kahine gitmeye karar verdi.

Kadın varlıklıydı, doğaüstü güçlere çok inanırdı ve kahine sık sık giderdi. Kadın biraz zamansız gitmişti kahine, fakat kıramadı kahin onu ve içeri buyur etti.

Ülkenin en ünlü medyumuydu.

Kahin suya baktı. Sustu. Uzun süredir bir şey söylemiyordu. Sonra üzgün bir halde kafasını kaldırdı. Kötü haber vereceği belliydi.
-Yarınını göremiyorum.

Kadın donakaldı. Bugüne kadar hiç yanılmayan kahin ona yarınının olmadığını söylemişti. Bir gecesi mi kalmıştı yaşamak için?

Eve gitti. Vasiyetini yazdı. En iyisi uyumaktı ölümü karşılamak için. Birkaç tane uyku ilacı içti.

Öğlene doğru ancak uyanabildi. Fakat gece ölmesi gerekiyordu, burası neresiydi?

Birden sesler duymaya başladı, gözlerini ovuşturdu, açık kalan televizyona doğru baktı. Haberlerde şöyle bir başlık vardı:
"Ünlü kahin dün gece hayatını kaybetti."

Her şey anlam kazanmıştı artık. Çok iyi anlamıştı. Yarını görünmeyen kahinin kendisiydi.