00
Ehl-i Sünnet nedir?

Ehl-i Sünnet, kelami konularda çoğunluğu temsil eden görüşlerin ortak (çatı) adıdır. Üç ekol ile temsil edilir: Selefilik, Maturidilik ve Eş'arilik.

Kelime anlamı
"Ehl-i Sünnet" ya da "Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat", İslam düşünce tarihinde Hz. Muhammed ve ashabının izinden giden, onları takip edenler anlamında kullanılmıştır.

Ehl-i Sünnet
Ehl-i Sünnet, "sünnet ehli, sünnete mensup olanlar" demektir. Burada geçen "sünnet" kelimesi, "yöntem, üslup, yol, tarz, adet, davranış" demektir.

Kur'an'da Fatır:43 ayetinde geçen "sünnetü'l evvelin", "öncekilerin sünneti, geçmiş kavimlerin adetleri, tuttukları yol", "sünnetullah" ise "Allah'ın sünneti, yasası, hükümleri, değişmez kanunu" demektir.

Bu durumda terim olarak Ehl-i Sünnet, "dini anlama ve yaşamada peygamberin yolunu (sünnetü'n nebi) takip edenler" demektir.

Cemaat
Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat ifadesindeki "cemaat" kavramı, "ümmetin birliği, bütünlüğü, çoğunluğu" demektir ve siyasi bir anlamı yoktur.

Ortaya çıkışı
İlim olarak Hz. Peygamber döneminde kelam olmadığı gibi, herhangi bir mezhep de yoktu. Hz. Peygamber'in vefatından sonra dini yorum farklılıklarının ortaya çıkışı ile zamanla toplumda taban bulan Haricilik, Mürcie, Şia, Kaderiyye, Cebriyye gibi ekoller oluşmuştur.

Bu görüşlerden hiçbirine mensup olmayan ve çoğunluğu temsil edenlere (özellikle hicri 3.yy'dan itibaren) Ehl-i Sünnet denilmiştir. Ehl-i Sünnet, her zaman İslam dünyasında müslümanların çoğunluğunu oluşturmuştur.

Alimler
Ehl-i Sünnet'in görüşlerinin şekillenmesinde Hasan Basri ve İmam Azam Ebu Hanife'nin rolü büyüktür. Ehl-i Sünnet görüşü özellikle hicri 4. yüzyıldan itibaren Eş'ari (Basra ve Bağdat'ta) ve Maturidi (Maveraünnehir'de) tarafından sistemleştirerek Mutezile egemenliği sona ermiştir.

Ehl-i Sünnet'in temel görüşleri
Mutezile mezhebinin temel ilkeleri gibi diğer mezheplerin inançları belirginleşmeye başladığında Ehl-i Sünnet alimleri de kendi çizgilerini ifade etmek için bazı prensipler ortaya koymuşlardır.

Ehl-i Sünnet alimleri itikadi meselelerde (inanç esasları konularında) aklın rolünü kabul etmişler ve vahiy-akıl dengesini gözetmişlerdir. Detaylı bilgi için Ehl-i Sünnet ekollerinin temel görüşleri makalesine başvurabilirsiniz.

Ekoller
Ehl-i Sünnet, inanç esaslarında temelde aynı görüşlere sahip olmalarına rağmen yorumlama ve açıklama kısmında ayrışan üç ana ekole ayrılmıştır. Ehl-i Sünnet kavramı asıl kimliğini Eş'ari ve Maturidi ekolleriyle bulmuştur. Bu ekoller öncesinde Ehl-i Sünnet çatısına kimlerin dahil olduğu konusunda tartışma vardır. Müstakil bir kelam sistematikleri olmasa da Ehl-i Sünnet'e dahil edilen diğer gruplar şunlardır: Mütekaddimin
Eş'ari'nin görüşlerini devam ettiren Bakıllani (950 - 1013) ve Cüveyni (1028 - 1085); Maturidi'nin görüşlerini sürdüren Nesefi (1047 - 1115) meşhur Ehl-i Sünnet kelam alimleridir. Bu dönem "klasik dönem, önceki dönem" ya da "mütekaddimin" olarak adlandırılır.

Müteahhirin
Kelam ilminde Gazali (1058 - 1111) bir dönüm noktası olarak görülür. Mantık ilmini kelama dahil eden Gazali ve sonrasında Fahreddin Razi (1149 - 1210), Beyzavi (1189 - 1286) ile gelişen ve kelam ile felsefenin iç içe geçtiği döneme "sonraki dönem" anlamına gelen "müteahhirin" denilmiştir.
Bu alana not ekleyebilirsiniz.
Başka bir sorunuz mu var?
Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış.

İlgili Konu
Kelamda Bilgi
İlgili Kayıtlar
Benzer Kayıtlar
İlginizi Çekebilir